5.BÖLÜM: 🙂‍↕️AFFETMEK BİR SEÇİMDİR 🙂‍↕️

 



⛓️‍💥 İHANETİN ZİNCİRLERİNİ KIRMAK VE KENDİ HUZURUNU SEÇMEK⛓️‍💥

    ❤️‍🩹Duygusal depremin şoku atlatıldı, kararlar verildi ve iyileşme yoluna girildi. Ancak bu yolculukta bir dönüm noktası var ki, zihnimizde sürekli bir yankı gibi kalır: "Affetmeli miyim?"

📝Bu yazı, affetmenin aldatan partnere verilen bir hediye olmadığını; tam tersine, öfkenin zehirli yükünü omuzlarınızdan atmak ve kendi geleceğinize yatırım yapmak anlamına geldiğini anlatıyor. Gerçek özgürleşme, o kişiyi affetmekle değil, kendinize olan şefkatinizle başlar. 🗽

"Affetmek, olayları unuttuğunuz anlamına gelmez; acının ve öfkenin size olan kontrolünü bıraktığınız anlamına gelir."

 

🗽AFFETMEYİ YENİDEN TANIMLAMAK: ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ🗽

Çoğu zaman affetmek, ihanet eden kişinin eylemlerini temize çıkarmak veya ilişkiye bir şans daha vermek zorunda kalmak olarak yanlış anlaşılır. Oysa AFFETMEK, TAMAMEN BEN MERKEZLİ BİR EYLEMDİR.

v  O'nu Affetme Zorunluluğunuz Yok: İhanet eden partner, eylemlerinin sonuçlarıyla kendi başına yüzleşmelidir. Sizin göreviniz, onun yükünü hafifletmek değil; kendi huzurunuzu merkeze almaktır. Birini affetme baskısını üzerinizden atın.

v  Zincirleri Koparın: Öfke, nefret ve intikam arzusu, sizi ihanet eden kişiye duygusal olarak bağlı tutan zincirlerdir. Bu duygularla debelendiğiniz her an, zihninizin kontrolü hâlâ o kişidedir. Affetmek, bu zincirleri kırmaktır.

v  Tek Gerçek İntikam; Mutlu Olmak: İntikam, sizi sadece kaos ve enerji tüketimi döngüsünde tutar. İyileşme yolculuğunuzda atacağınız her başarılı adım, kuracağınız her yeni mutluluk, geçmişe verebileceğiniz en güçlü ve en yapıcı yanıttır.

 

KENDİNİ AFFETME ZORUNLULUĞU;

“NEDEN BEN” DEĞİL ! “NASIL İZİN VERDİM?”

İhanet travmasından sonra zihnimizdeki en yıpratıcı soru, "Neden ben?" değil, "Nasıl bu kadar kör oldum?" veya "Nasıl buna izin verdim?" olur. Bu öz-suçlama, iyileşme yolundaki en büyük engeldir.

v  Öz-Suçluluk Döngüsünü Durdurun: Lütfen şunu net bir şekilde kabul edin: Siz, partnerinizin ahlaki seçimlerinden sorumlu değilsiniz. Sizin "körlüğünüz," onun yalanlarının ve manipülasyonunun ne kadar derin olduğunu gösterir; sizin değerinizin eksikliğini değil.

v  Kendine Şefkatli Bir Ebeveyn Olun: Kendinizi yargılamak yerine, zor bir durumda kalmış, incinmiş bir arkadaşınıza gösterdiğiniz şefkati kendinize gösterin. O dönemde verdiğiniz kararlar, o dönemin bilgi ve duygusal koşulları altındaki en iyi kararlardı.

v  Sezgilerine Tekrar Güven: Kendini affetmek, gelecekteki ilişkilerde (ister mevcut ister yeni bir partnerle olsun) kendi sezgilerinize yeniden güvenme kapısını açar. Geçmişte göz ardı ettiğiniz iç sesinizi şimdi onurlandırmayı öğrenin.

 

O'NU KENDİ ÇUKURUNDA ÖZGÜR BIRAKMA PRATİĞİ

Affetme sürecinin en can alıcı ve pratik adımı, duygusal enerjinizi ihanet eden kişiden tamamen çekmektir.

v  Duygusal Enerjinizi Geri Çekin: Artık onun ne düşündüğü, ne hissettiği, pişman olup olmadığı sizi ilgilendirmemelidir. Onun hayatı, onun sorumluluğundadır. Duygusal odağınızı ondan çekip, kendi hobilerinize, kariyerinize ve sosyal çevrenize yönlendirin. Enerjiyi nereye verirseniz, orası büyür.

v  "Kurban" Kimliğini Reddetmek: Birini affetmemek, sizi bilinçaltınızda "haksızlığa uğramış kurban" rolünde tutar. Kurban rolünden çıkıp hayatının kahramanı olmayı seçin. Bu seçim, tamamen içsel bir affetme pratiği ile mümkündür.

v  Duygusal Bağ Kesme Ritüelleri: O kişiye dair kalan öfke, kin ve acıyı somutlaştırmak için bir kağıda yazın. Ardından, bu duyguları, ona karşı son bir eylem olarak değil, kendinizden uzaklaştırmak amacıyla yırtın, yakın veya gömün. Bu sembolik eylem, beyninizde kapanışı hızlandıracaktır.

Bu ritüeli derinleştirmek için, aynayı veya aldatan partnerin bir resmini kullanın. O kişinin gözlerine baktığınızı imgeleyerek, sanki karşınızdaymış gibi, söylemek istediklerinizi bir bir aktarın. İçinizi döktükten sonra, ritüeli şu sözlerle bitirin: "Sana bana bunları yapma iznini verdiğim için kendimden özür diliyor ve kendimi affediyorum. Seni de sana bıraktım. Seninle olan tüm bağlarımı kesiyorum. Haydi yoluna." Bu eylemle, duygusal ilişkinizi ve aranızdaki enerjisel bağı nihai olarak sonlandırırsınız.

 EN BÜYÜK İLİŞKİ SİZİNLE KENDİNİZ ARASINDA

İhanet, ne yazık ki en güvendiğimiz ilişkiyi, yani dünyaya olan temel güvenimizi sarsar.

Ancak bu zorlu deneyim, size hayatınızın en önemli dersini verir: Dış dünyadaki hiçbir ilişkinin, sizin kendinizle kurduğunuz ilişki kadar güçlü ve kalıcı olamayacağını gösterir.

Siz, mutlu olmayı hak ediyorsunuz. Ve bu mutluluğa giden yol, başkasını affetmekten değil, kendi gücünüzü ve şefkatinizi kucaklamaktan geçiyor.

 

“KENDİNİZİ AFFEDİN VE YOLA DEVAM EDİN. DİREKSİYONDA SİZ VARSINIZ.”


✍️ Özlem Karagöz Uzun

 

 

ÖNEMLİ NOT VE SORUMLULUK REDDİ:

Bu yazı dizisi, yazarın (Özlem Karagöz Uzun) kişisel yaşam deneyimlerini veya biyografik olaylarını yansıtmamaktadır.

Yazıların tüm içeriği; psikoloji, ilişki terapisi, sosyoloji alanlarında yapılan genel araştırmalar, bu alanda çalışan uzmanların klinik gözlemleri ve anonim danışan hikayelerinden elde edilen verilerin bir derlemesidir.

Amacımız, objektif klinik yaklaşımlara dayanarak aldatılma travması yaşayan herkes için güvenilir, yapıcı ve profesyonel bir rehber sunmaktır.

Lütfen unutmayın ki, bu paylaşımlar bireysel terapi ya da tıbbi tavsiye yerine geçmez.

Post a Comment