Bu sabah uyandım ve başkalarına ait olmayan, toplumsal bir yükün ağırlığıyla sarsıldım.
😔 Zihnimi, insanlığın en kadim ve en yakıcı soruları sardı: Neden varız? Bu dünyaya geliş amacımız gerçekten mutluluk, gelişim ve sevgi ise 💫,
Neden hayatımız bu denli acı, keder, ihanet ve entrika ile dolu?
Masumiyetin peşinden koşanlar azınlıkta kalırken, entrika her köşe başında bir norm haline geldi.
Çocuklarımız ve kadınlarımız da savunmasız ve korunmasız bırakılıyor. 💔 Her gün gazetelerde, ekranlarda bir kadın yada çocuk cinayeti haberi görmek artık sıradanlaştı. Oysa her biri bir hayat, bir anne, bir evlat, bir umut… Kadınların ve çocukların öldürülmesi, sadece bireysel bir vahşet değil; toplum vicdanının topyekûn çöküşüdür.
Erkek egemenliğini “hak” sanan bir zihniyet, kadının varlığını, sözünü ve bedenini kontrol altına almayı görev biliyor. 🩸 Oysa kadına vurulan her darbe, aslında insanlığa vurulan bir darbedir. Sessiz kalındıkça bu şiddet büyüyor ve kanıksanıyor.
Bugün en temel görevimiz, sadece kendi çocuklarımızı değil; tüm çocukları ve kadınları korumak, onların sesi olmak. Çünkü onların suskunluğu, bizim utancımızdır. ⚠️
Erkekler: Haksızlığa ve Psikolojik Şiddete Karşı
Elbette erkekleri de unutmamak lazım. Kadınlarla ilişkilerde yaşanan ihanetler, özellikle evli erkeklerle kurulan yasak ilişkiler, sadece kadına değil, erkeğe de zarar verir. 🤯 Bu, karşılıklı güvenin ve vicdanın ihanetidir. Psikolojik şiddet, manipülasyon ve duygusal baskı, cinsiyet fark etmeksizin her bireyin ruhunu yaralar. Kötülüğün ve bencilliğin sınırı yok; erkekler de bu toplumsal çöküşten etkilenir. ⚖️
Gerçekten herkesin bu dünyaya geliş amacı belli mi? 🤔 Belki de bu amaç, gökten inen bir emir değil; her bireyin kendi vicdanının sesini keşfetme yolculuğudur. Ancak bu yolculukta sıklıkla kayboluyoruz.
Neden herkes kendi doğrusunun en doğru olduğunu düşünüyor? Bu, insanın ego ile olan savaşını gösterir. 🥀 Herkes kendi kalesinden konuşurken, ortak bir dil kayboluyor. Tek bir mutlak doğru yerine, belki de tüm doğruları kapsayan tek bir evrensel yasa olmalıydı: Başkasına zarar vermemek, sevgi ve merhamet. ❤️ Bu basit kuralı neden bu kadar kolay ihlal ediyoruz? Çünkü bencilliği kılavuz edindik.
Dünya neden bu kadar çok cinselliğe yöneldi? Para, seks ve gösteriş neden adeta bir "moda" oldu? 💸🔥 Toplum olarak anlam arayışımızı bu üç şeye indirgedik. Derin bir manevi açlık içindeyiz ve bu açlığı, elde etmesi kolay ama geçici maddi tatminlerle doldurmaya çalışıyoruz. Bu, özünde büyük bir boşluk hissinin dışavurumudur.
Bu boşluk, en yakıcı halini sadakatsizlikte gösteriyor. 💔 Özellikle evli insanlardaki sadakat eksikliği, sadece bir zevk arayışı mıdır? Ya da sonunu bile bile evlilerle ilişki kuran, kendi bedenlerini bir mal gibi kullandıran kadınlar ve erkekler... Temelde yatan, geçici bir ego tatmini arayışı, bir manipülasyon oyunu değil mi? İhanet eden, aslında kendi değerini ve vicdanını yitirmiş olmanın yansımasını sergiler.
Tüm bu ahlaki çöküşün en dibi, en iğrenç noktası: Çocuk istismarı ve pedofili. 🚫👶 Bu canavarlığı sadece "hasta olmakla" açıklamak, kötülüğün derinliğini anlamamızı engelliyor. Bu kişiler, güçsüz ve masum olandan güç ve kontrol çalmaya çalışan, kendi içindeki yıkımı masum bir bedene aktarmaya çalışanlardır. Küçücük bedenlerden ne istiyorlar? Oradan aldıkları, ruhlarındaki hangi korkunç boşluğu dolduruyor? Bu, insan ruhunun ulaşabileceği en dip noktadır.
Peki ya aileler? Sırf evlat sahibi olmak, kendi egolarını tatmin etmek için bu dünyaya gelmesine vesile oldukları o savunmasız yavruları neden gerektiği gibi korumazlar? 😢 Çocuklarımızın sadece bize ait "mal" değil, geleceğin vicdanı olduğunu unuttuk. İşte bu, bencilliğin en acı verici, en hayati sonucudur.
Evet, çok bencil bir toplum olduk. İyilerin gittikçe azaldığı bir toplumda yaşamak, vicdan sahibi herkes için dayanılmaz bir ağırlık. ⚖️ Ama bu duyguları sadece ben hissetmiyorum. Bu çığlık, vicdanı henüz susmamış her insanın kalbinde yankılanıyor.
Sayı olarak çok azalmış olan iyi insanlar! ✨
Kalkın, toplanın ve kendinize gelin! 🙌
Kötülere dur demek bizim elimizde mi? Evet. Belki tüm dünyayı bir anda değiştiremeyiz ama kendi çevremizde, kendi hayatımızda kötülüğe izin vermemek, kendi doğruluğumuzu ve vicdanımızı korumak en büyük eylemdir. 🕯️
Kendi ışığımızı yakmak, karanlığı azaltmanın tek yoludur. 🌟
Unutmayın; bizler, bu soruları soranlar, henüz umudu kaybetmemiş olanlarız. 💪
Bencilliğin ve kötülüğün karşısında dimdik durmak,
Bugün hepimizin en temel görevidir.
✍️ Özlem Karagöz Uzun ✍️
Yorum Gönder